Erken Menopozla Savaşan Kadınların Öyküleri

Masal gibi bir düğünle evlendiniz.  Harika bir balayı geçirdiniz.  Albümler yapıldı, yeni evinize ziyarete gelen arkadaşlarınıza gösterildi ve kaçınılmaz soru geldi: Bebek düşünüyor musunuz?
Günler, haftalar, aylar birbirini kovaladı.  Bir şeyler ters gidiyor gibi, ama aklınıza getirmek istemediniz.  Zaman geçiyor.  Bir doktora görünseniz iyi olacak sanki!
Tahliller, ultrasonlar, filmler yapıldı ve hiç duymak istemeyeceğiniz o iki kelime döküldü doktorunuzun ağzından: Erken menopoz.
Bilgisayar başında saatlerinizi geçirdiniz.  Sayfalarca yazı okudunuz.  Kimi zaman moraliniz bozuldu.
Benzer yollardan geçen fakat yılmayan, hikayeleriyle ilham veren kadınların öykülerini sizler için derledik.

 

Nurcan Kırağı’nın Öyküsü

7 yıl kısırlık tedavisi gördüm.  Bütün o yıllarda hep kaç yumurtam olduğunu, döllenip döllenmediklerini konuştum.  Yumurtaların tutunup tutunmadıklarını herkes bilirdi. Şimdi de anlatmaya, paylaşmaya devam ediyorum. Aynı zamanda okudum, araştırdım.
1999’da ilk muayeneyi olduk.   2000’de ilk tüp bebek tedavisi denendi.   Sonuç olumsuz!   Yumurta rezervim azalıyordu. Bu da erken menopoz demek  (Erken menopoz nedir?).   Yıkıldım, alt üst oldum, hastaneye karşı da öfke doluydum.  Hastane ekibi sanki bir fabrikanın seri üretimi gibi, duygusuzca defolu ürünleri kenara ayırıyorlardı.  Kendimi yararsız biri gibi hissediyordum.  En acı tecrübem oldu, çünkü en acemi, en bilgisiz dönemimdi.  Televizyonda bebekle ilgili ne görsem ağlıyordum.  Bu arada hatırlayamadığım kere aşılama tecrübesi geçirdim. Hepsi olumsuzdu.  Nihayet 2004 yılında gebe kaldım.  Ama 12. haftada hamileliği sonlandırmak zorunda kaldık. Çünkü bebek Edward’s sendromluydu.  Kalp ve kan dolaşım sistemindeki sorun nedeniyle en fazla bir yıl yaşayabilirdi.  Çok zor bir karardı.  Herkesin bebeğini kucağına aldığı doğum katına ben doğum günümde kürtaj olmak için gidiyordum.

Bu olayın ardından duygusal boşluğu çalışarak kapatmaya karar verdim. Çocuksuz bir kadın olmayı kabul ettim. Fakat 10 gün arayla adet gördüm. Doktor, “Çok kaliteli iki yumurta görüyorum, bence bunları takip etmeliyiz” dedi.  Kaybedecek bir şeyim yoktu.  O kaliteli yumurtaların biri oğlum Bora.  3 ay boyunca hamile olduğumu kabullenemedim. Doktorum, “elinizdeki ultrasonlara da mı inanmıyorsunuz” diyordu. Doğum 1 ay erken oldu.  Ameliyathaneye giderken ağlamaya başladım ve 40 gün hep ağladım.  Eğer cennet annelerin ayağının altında ise benim cennetim bacaklarımın arasında dolaşan çocuğum.

 

Kimberley Nelson’ın Öyküsü

Kimberley Nelson,  artık bir aile olmanın zamanının geldiğini düşünüp, doğum kontrol haplarını bırakmaya karar verdiğinde 25 yaşındaydı.”Gün içinde duygu durum değişikliklerim korkunçtu. Yeni evlenmiştim ve bulutların üzerinde olmalıydım; fakat sanki üstüme kara bir bulut çökmüştü.”
“Sonra gece terlemeleri ve sıcak basmaları başladı. O kadar terliyordum ki, gece çarşafları değiştirmek zorunda kalıyordum. Üstüne üstlük hamile olmamama rağmen adet görmüyordum.”
Başvurduğu aile hekimi, doğum kontrol hapı bırakıldığında, çocuk sahibi olmanın hemen gerçekleşmeyebileceğinden bahsetti. Biraz daha zaman geçtiğinde, ve hala aynı durum devam ettiğinde, tekrar doktora gitmeye karar verdi Kimberley.
“Bir kan testi yaptılar ve sonuca göre menopoza giriyordum. Daha 26 yaşındaydım. Cesur olmaya çalışıyordum ama iki hafta boyunca ağladım.”
Eşi James, yanında olduğunu hissettirmesine rağmen, Kimberley çok kötü hissediyordu. James çocukları olacağını hayal ederek genç bir kadınla evlenmişti. ” Ona isterse benden ayrılabileceğini söyledim, çok ciddiydim.”
Prematur ovaryan yetmezlik konusunda uzman bir doktora gittiler, erken menopoza giren kadınların %10’unun, doğal yollardan gebe kalabileceğini öğrendiler. Bir süre tedavi gördü Kimberley, fakat işe yaramadı.
Ancak ziyaretleri tamamen boşa gitmedi: sıcak basması, gece terlemeleri, ruh hali değişiklikleri ve vajinal kuruluk gibi menopoz semptomlarını hafifletmek için HRT verildi. HRT ayrıca, erken menopozda olan kadınlar için hem önemli sağlık riskleri olan kardiyovasküler hastalık ve kemik kaybına karşı koruma sağlıyordu.
Erken menopoz, 30 yaşın altındaki 1000 kadından sadece birinde görüldüğünden, Kimberley yaşadığı durumu  anlayan birini bulamıyordu.
Oosit bağışı, çocuk sahibi olmak için tek şansı gibi görünüyordu. Eşi James başta karşı çıksa da, zamanla bu fikre alıştı. Tüp bebek yöntemiyle ikizlerini kucaklarına aldılar.
“Şimdi normal menopoz yaşıma kadar hormon replasman tedavisine devam edeceğim. Eczaneye gidip ilacımı istediğimde, şaşıran gözlerle bakıyorlar. Bu yaşta o ilaçla ne yaptığımı merak ediyorlar. Maalesef bu konuda farkındalık çok az.”

 

Nia Fisher’ın Öyküsü

Soğuk bir kış gecesi ama ben yataktayım, uyuyamıyorum. Yorganımı bir kenara fırlattım ve pijamalarımdan kurtuldum. Duşa girdim ve klimayı açtım, hala rahat değilim.Bu rahatsız edici duyguyu ilk kez yaşadığımda, neler olduğunu bilmiyordum. Evet, o gece terlerinin menopoz belirtisi olduğunu biliyordum, ama bunun sadece ellili yaşlarında kadınlarda olduğunu sanıyordum. Ben sadece 35 yaşındaydım, bekardım ve cinsel olarak aktif değildim, bu yüzden birkaç ay adet görmediğimde  tuhaf olduğunu düşündüm, ama strestendir sanıp üzerinde durmadım.
Her zamankinden daha duygusal hissettim, ama beni rahatsız eden sürekli terleme oldu, bu yüzden sonunda doktora gittim. Östrojen seviyelerini ve vücudumdaki folikül uyarıcı hormon (FSH) denen bir şeyi ölçmek için kan testi önerdi. Östrojen, adet döngüsünü düzenlemek için en önemli hormondur ve üreme için çok önemlidir, FSH ise östrojen üretimine yardımcı olur, bu nedenle doğurganlık için çok önemlidir. Seviyeniz çok yüksekse, yumurtalıklarınızın östrojen üretmeye çalıştığı ve vücudun bunu düzeltmek için fazla mesai yapması olabilir, bu da menopoza yaklaştığınızı gösterir.
Ağustos ayıydı ve doktor aradığında bahçedeki açan çiçeklere baktığımı hatırlıyorum. Kötü bir haberdi. Testlerim, düşük östrojen  ve çok yüksek FSH  gösterdi:104. Bu arada “normal” FSH seviyeleri, 3.5 ile 11.5 arasında değişmektedir ve 40’ın üstü yumurtalıklarınızın çalışmadığını gösterir.
İnanamıyordum, söylediği şeyi sindirmeye çalışıyordum – sonuçlar erken menopoz belirtileri gösteriyordu. Benim yaşımdayken annem üç çocuğu doğurmuştu. Menopoza da  elli yaşlarına kadar girmedi. Şimdi bütün düşünebildiğim, kendi biyolojik çocuklarıma sahip olma şansının benden alınmış olmasıydı.
Doktorum perimenopozal (Perimenopoz nedir?) olduğumu söyledi, vücudumun menopoza geçişi başlattığı ve yumurtalıkların daha az östrojen üretmeye başladığı anlamına geliyordu.
Haberler kasvetli olsa da, perimenopoz sırasında gebe kalabiliyordum, çünkü vücut hala yumurtluyor, bu yüzden yumurtalarımı dondurma (Yumurta dondurma hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız) olasılığını konuştuk. Sonraki aşamada kalan yumurtaların kalitesini kontrol etmek için bir antimullerian hormon (AMH) kan testi yapıldı.
Beş gün sonra, yumurtalık rezervimin kötü olduğu ve kalan herhangi bir yumurtamın döllenmek için çok düşük kalitede olacağı söylendi. On aylık bir bekleme oyunundan sonra, en yakın arkadaşım ilk çocuğuna hamile kaldığında, bana, daha önce prematür menopoz olarak bilinen erken yumurtalık yetmezliği teşhisi konmuştu.
Erken menopozun duygusal travmasıyla ile başa çıkmak fiziksel semptomlardan çok daha zordu. Beni otuzlu yaşlarının her zamanki dönüm noktalarından geçen arkadaşlardan ayırdı – aşık olmak ve hamile kalmak.
Otuzlu yaşlarındaki birçok kadın gibi, bir aileye sahip olabileceğimi düşündüğüm biriyle tanışana kadar anneliği erteledim, ama aniden bir bebeğim olma şansı yok olmuştu.Facebook’ta bebek resimleri, parklarda gezen aileler… Kimse beni farketmesin istiyordum, onlara kusurlu, yetersiz bir kadın olduğunu söylemek zorunda kalacaktım. Bu üç küçük kelimenin, “erken yumurtalık yetmezliği” nin beni tanımlamasına izin verdim.
Çocuk sahibi olamayacağımı bilmek, hayattaki amacımı sorgulamama neden oldu. Dağılıyordum. Ama sonunda durumumu kabul etmeyi öğreniyorum. Bazen, toplumun, gençlik ve doğurganlığı her şeyin üstünde tuttuğunu hissederiz, ama bir kadın olarak yapabileceğimiz başka yolculuklar olduğunu fark etmiştim.
İlk belirtilerimden beş yıl sonra, artık erken menopoz beni tanımlamıyor. Her zaman üzücü olacak elbette, ama şimdi teşhisimden önce sahip olduğum nitelikleri hatırlıyorum. Bir süreliğine, kendime olan inancımı kaybettim. Yaratıcı, eğlenceli ve çekici olabileceğimi unuttum. Şimdi, kim olduğumu benimsemeye izin veriyorum. Bu zor bir süreç oldu, fakat sanırım bu beni daha da güçlendirdi.

 

 

Kaynaklar

1.http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/bes-inatci-kadinin-anne-olma-hikayesi-11617896

2.https://www.express.co.uk/life-style/health/217230/I-went-through-the-menopause-when-I-was-26

3.https://www.marieclaire.co.uk/opinion/what-it-feels-like-to-go-through-early-menopause-at-35-114850